Beslenme Dogru ve Yanlislari
Maalesef ülkemizde yillardir pek çok yanlis ve sagliga kisa veya uzun zamanda zarari dokunan birçok beslenme ve diyet programlari yapilagelmis ve yapilmaktadir. Bu açlik diyetleri benzeri uygulamalar ve bunun yaninda yapilan kulaklara yanlis ve çok fazla kalici igne uygulamalari kisilerin metobolizmalarini olumsuz etkilemekte, organ ve sistemlerine ve ruhsal sagliklarina zarar vermektedir. Hizli kilo verme sonucunda verilen sadece yag degildir. Su ve protein kaybi da olmaktadir. Su kaybi hücrenin erken yaslanmasina ve ölümüne, protein kaybi da kas erimesine sebep olur. Bu hizli kilo kaybinda mide, pankreas, kalin bagirsaklar ve karaciger de olumsuz etkilenmektedir.
Ülser, hipoglisemik ataklar, kabizlik ve karaciger yaglanmasi gibi olumsuz sonuçlarla hekim olarak çok sik karsilasmaktayiz. Bunun yaninda aç kalarak hizli kilo verme, metabolizma hizini yavaslatmakta ve diyet sonrasi bedenin hizli yag tutmasinasebep olmaktadir. Kisaca bu yanlis uygulamalar, kisilerin beden ve ruh sagligini bozmakla kalmayip, akupunktur ve diyet bilimine de saygiyi azaltmaktadir. Söz konusu olan bilimsellikten uzak, yanlis uygulamalar yüzünden kisiler ne yapacaklarini bilemez duruma gelmis, degisik diyet programlarini ardi ardina uygular olmuslar ama yine de kalici bir sonuç alamamislardir.
Peki Dogru Tedavi Nasil Olmali?
Kanita dayali tip yaklasiminda, hastaliga ve kiloya sebep olan nedensel faktörler bulunur. Örnegin bir çok bas agrisi, migren, bas dönmesi, kulak çinlamasi gibi sorunlari tetikleyen boyun kemikleri arasindaki daralma ve disk yastikçiklarinda tasma olabilir. Boyun problemi tedavi edilmezse bas agrisi ve diger sikayetler asla kalici olarak iyilesmez. Zayiflamada da benzer sebep sonuç iliskileri kurulabilinir: Troid fonksiyon bozukluguna bagli kabizlik ve depresyon gibi, kabizlik nedenli metabolizma yavaslamasi ve yaglanma, yanlis ilaç kullanimina bagli karaciger yaglanmasi ve benzerleri... Bu liste uzayip gider...
Akupunktur ile tiroid tedavisi de son derece basarili bir sekilde uygulanmakta olup, bu sayede kalici ve saglikli kilo verme saglanmaktadir.(Troid tedavisi ile ilgili detayli bilgileri "akupunktur ile triroid tedavisi" sayfamizdan bulabilirsiniz.
Kilo tedavisinde benzer yaklasimla 3 temel öge bulunur:
- Saglikli ve dengeli beslenme
- Düzenli hareket, egzersiz aliskanligi
- Akupunktur ve yardimci yöntemler.
Bu sacayagindan biri olmaz ise saglikli zayiflama kalici olarak mümkün degildir. Ilk iki maddeden anlasilacagi üzere insanlar yasam biçimlerini degistirmedikçe sonuç basarisizliktir.
Bu isin yasam biçiminin hareket ve egzersiz ayagini sitemizde de gördügünüz gibi yoga, chigong ve tai chi chuan gibi bedensel ve zihinsel egzersizleri nasil yaptirdigimiz görebilirsiniz. Kisiler bunlari yapamiyorsa onlara daha farkli hareket programlari öneriyoruz. Bu olmazsa olmazlardandir.
Hekim olarak verdigimiz diyet tavsiyelerinde düzenli beslenmeyi ve özellikle sabah kahvaltisina diyet biliminin de önerdigi üzere tavsiye ediyoruz.
Yine sitede beslenme mantigini ve vücuttaki insülin hormonunun direncine bagli vücudun yag tutmasini okuyacaksiniz. Bizim yaptigimiz ve dünyada yapilan birçok çalismada kisiler dogru bilgilendirilse de maalesef 3 ögün mantigi tam yapilamamakta, sabah kahvaltisi genelde atlanmakta, öglen fast food'la geçistirilmekte, aksam saatleri gibi metabolizmanin en yavas oldugu saatlerde de yüksek kalorili beslenme uygulanmakta ve kilolar bu sekilde artmaktadir. Klinigimizde beslenme aliskanliklarimizin degistirilmesi ve beslenme ile ilgili dogru bilgilerin verilmesi, uygulanmasi, kisilere bu yöntemlerin ögretilmesi için belirli günlerde mutfak egitimi verilmektedir. Birçok yeni ve henüz deney asamasinda olan beslenme sisteminden farkli olarak "Makrobiotik Beslenme"yüzyillar içinde gelenegin süzgecinden geçerek sinanmis bir beslenme kültürüdür. Bunun yaninda Makrobiotik sistem kadim Uzak Dogu tibbinin sistemi üzerinden kuruldugu için denetlenebilir yapidadir, yani ezbere dayanmaz. Bu beslenme yöntemiyle ilgili olarak detayli bilgiyi "Makrobiotik Beslenme" sayfamizdan okuyabilirsiniz.
Diyet - Insülin Iliskisi
Artik açlik diyetleri yapmaniza gerek kalmayacak. Tüm bu gidalari dengeli bir sekilde tüketebilirsiniz
Bu piramide göre günlük gidanizin %60-65'i karbohidrat %25-30 protein %10 kadari da yag olmalidir.
Insülin hormonu yemekten sonra çikar. 5 saat sonra kandaki en düsük seviyesine iner. Ara ögün yapinca miktar ayarlanmazsa hiç bir zaman hormon düsük kalmaz. Sonuç : Yagi eritmemek olur.
Önerilen yeme tarzi 5 saatte bir beslenmek ve son ögünden en erken 3 saat önce yatmaktir. Böylece insülin hormonu ortalama seviyesi düsük kalacaktir. Sonuç : Lipoliz yani fazla yaglarin erimesidir.
Bu sistemde vücut yag kaybederken su ve protein kaybetmez. Böylece hücre yaslanmasi gecikir. Kas erimesi olmaz. Yalniz fazla yag dokusundan kaybedilir.
Mutlaka 2-3 litre suyu günlük olarak tüketiniz. Dikkat edilmesi gereken nokta ögünlerden yarim saat önce veya bir saat sonra su tüketilmesidir. Ögün esnasinda tüketilmesi sakincalidir.
Bu sistemin en önemli artilarindan biri kilo kaybi sirasinda kas dokusu su ve bag doku ve yag dokudaki degisiklikleri saptayan çok özel bir ölçüm takibi yapilmasidir. BIA ölçümü adi verilen sistemle kisinin tedaviye baslamadan önceki kas,yag, bag doku ve yag dokudaki seviyeleri ve tedavi sirasinda ve sonrasindaki degerleri ölçülerek ne denli saglikli kilo verdigi izlenebilmektedir. Bu konudaki ayrintili bilgileri BIA analizi sayfamizdan ögrenebilirsiniz.
